Google, maddenin nasıl koktuğunu bilen yapay zeka geliştirdi
Google araştırmacıları, kimyasal yapısını incelediği maddenin nasıl koktuğunu tanımlayabilen bir yapay zeka aracı geliştirdi
Bilim insanları bu sayede yapay zekanın gelecekte yeni kokular ve yeni tatlar üretmek için kullanılabileceğini düşünüyor.
İnsan burnu tarafından algılanan geniş koku aralığının haritasını çıkarmak son derece zor.
Independent Türkçe’deki habere göre araştırmacılar bu nedenle yapay zekayla ilgili son gelişmeyi önemli bir atılım olarak değerlendiriyor. Zira ekip, geliştirdikleri yapay zeka aracının “biyolojinin temel ilkelerini yakaladığını” ifade ediyor.
Araç, belirli moleküllerin özgün kokularını öğrenmek için bir “koku haritası” kullanıyor. Haritada benzer kokuları temsil eden moleküller birbirine yakın konumda yer alıyor. Bu harita bir maddenin nasıl koktuğunu insanlar onu daha koklamadan tahmin etmek için kullanılıyor.
Google ekibi, yapay zeka sinir ağını 5 binden fazla molekülün tat ve kokusuna dair veri kümelerini kullanarak eğitti. Bunun sonucunda çıkarılan haritaya “Ana Koku Haritası” adı verildi.
Önceki günlerde internet sitesi bioRxiv’de yayınlanan bir makalede araştırmacılar, Ana Koku Haritası’yla yaptıkları deneyleri özetledi. Yapay zeka tahminlerinin doğruluğunu tespit etmek isteyen ekip, ilk 15 katılımcıdan 320 molekülün kokusunu tanımlamasını istemişti.
İnsan kadar güvenilir
Daha sonra bu tahminler yapay zekanın betimlemeleriyle karşılaştırıldı. Araştırmacılar bulguları, “Model koku kalitesini tanımlamada bir insan kadar güvenilir” diye özetledi:
Bir molekülün yapısından yola çıkarak kokusunu tahmin etmede olağanüstü bir yetenek sergiledi. Bir diğer deneyde ise ekip, yapay zekanın sinek kovucu molekülleri tanımlayıp tanımlayamayacağını merak etti.
Bunun için sinir ağı önce iki veri kümesiyle eğitildi. Bu kümelerde belirli bir molekülün sivrisinekleri ne denli uzak tutabileceğinin bilgisi yer alıyordu.
Deney sonunda yapay zekanın veri kümelerinin dışında kalanlar da dahil olmak üzere, hemen hemen her molekülün sinekleri kovmada ne kadar etkili olduğunu doğru tahmin ettiği görüldü.
Ekip, bu tür keşiflerin çok önemli çıktıları olabileceğine inanıyor:
Daha ucuz, daha uzun ömürlü ve daha güvenli kovucular, sıtma gibi hastalıkların dünyada görülme sıklığını azaltabilir ve potansiyel olarak sayısız hayat kurtarabilir.