Yeşer Sarıyıldız yazdı: Corona Virüs İle Gelen Dijital Dönüşüm

Hayatın ironiden anlama şekli çok acayip. Olacak olan oluyor; ama her seferinde ağzımızı açık bırakmayı başarıyor. Senelerdir lokasyon bağımsız bir iş dünyasını savunuyor, dijitalin gelişmesiyle birlikte mesafelerin anlamsız olduğunu, üretim dışı her şeyin online yürütülebileceğini anlatıyorum.

Bunun için öz disiplin gerektiğinden, dünyanın bu yöne gittiğinden, yeni kuşağın hayattan beklentisinden, dijital göçebelikten bahsediyor, sunumlar yapıyorum. Şu andaysa, gerçek bir dijital dönüşüm yaşanıyor ve bu tam da, Coronavirus (COVID-19) ile birlikte gelen seyahat engeli ve karantina zamanında gerçekleşiyor.

Önce biraz kendi hikayemden bahsedeyim. Birkaç sene önce evimizi barkımızı kapatıp “dijital göçebe” yaşam tarzına geçtik. Dijital göçebe, işlerini online yürüten, tek bir lokasyonda kalmak yerine seyahat halinde olan kişilere deniyor. Ben İstanbul’da bulunan dijital bir ajansın kurucu ortağıyım; o zamanki sevgilim, şimdiki eşim ise, UX/UI Designer olup freelance çalıştığından, nispeten daha esnek bir yaşamımız vardı. Başta zevkli olsa da, itiraf etmeliyim ki, bir süre sonra evsizlik ve sürekli valiz hazırlama hali yorucu oluyor. O nedenle, yaklaşık üç senedir kendimize merkez olarak Budapeşte’yi seçtik ve Budapeşte-İstanbul arasında mekik dokuduğumuz bir hayata geçtik. Dolayısıyla, online çalışma araçları hayatımın her alanında var, nerede olursam olayım her türlü saat diliminde ekibimle iletişim halinde olabiliyorum ve yaklaşık 30 kişilik bir ajansın yönetiminin üzerime düşen kısmını lokasyon bağımsız gerçekleştirebiliyorum. İş takibini proje yönetim uygulamaları üzerinden, finans yönetimini ise, yine kullanımı oldukça kolay bir muhasebe uygulaması ve kendi yazdığımız başka bir finans yönetim aracı üzerinden yapıyorum. Hala yılın yaklaşık yarısını İstanbul’da geçirsem de, çokça toplantıya video konferans ile katıldığım da oluyor.

Bir yandan farklı ülkelerde bulunan start up’lara mentorluk yaptığımdan, bu konuda çıkan projeleri takip ediyorum, iş yönetimi en kolay ve hızlı nasıl yapılabilir diye araştırıyorum.

Hal böyle olunca, en başta kendi deneyimlerimden, daha sonra parçası olduğum seyahat girişimimiz sayesinde elde ettiğim gezgin network’ünden yola çıkarak, lokasyon bağımsız bir iş hayatının nasıl mümkün olabileceği üzerine düşünmeye, dünyanın gittiği yeri incelemeye başladım. Amerika’da, şu anda yaklaşık 4.7 milyon kişi “Remote work” denilen uzaktan çalışma sistemiyle çalışıyor. “Remote work” sistemi son 12 yılda %159 oranında artmış. Bu sistemde çalışan insanların daha üretken oldukları, daha verimli çalıştıklarını söyledikleri, daha mutlu ve huzurlu hissettikleri farklı araştırmalarla kanıtlanmış. “Future Workforce Report”a göre de, 2028’e kadar şirketlerin %73’ünün bu sistemle çalışan ekipleri olacak. Daha doğrusu, “olacak-tı”.

Coronavirus’ün beklenmeyen bir etkisi olarak, lokasyon bağımsız çalışma sistemine çok daha hızlı adapte olacak gibiyiz. Sırayla okullar tatil ediliyor, kurumlar evden çalışma kararlarını açıklamaya başlıyor. Önemli kongreler ve etkinlikler, online boyuta taşınıyor.

ABD’de şu anda, https://stayinghome.club/ adresinden de takip edilebileceği üzere, 549 şirket evden çalışmaya geçti ya da bunu teşvik ediyor. Sadece iş yerleri de değil elbette, tüm eğitim sistemi internet ve televizyon yoluyla uzaktan eğitime geçiyor. Özellikle sağlık sisteminde dijital girişimler, online çözümler bekleniyor.

Müşteri hizmetlerinin yükünü hafifletmeye yönelik chatbot girişimleri, yapay zekanın hayatımıza girmesi, farklı sektörlere yönelik online proje ve raporlama araçlarının geliştirilmesi bizi bugünlere hazırladı. Eğitim, konferans gibi konularla birlikte de, önümüzdeki günlerde dijital hukukun, telif konularının öne çıkacağını düşünüyorum.

Dijital dönüşüm, dört ana dalda gerçekleşiyor:

– Süreç yönetimi: Burada data, analitik, APIs, machine learning gibi son yıllarda hayatımıza giren terimleri konuşuyoruz. Üretimde maliyet ve zaman düşürme, kaliteyi artırma, müşteri hizmetlerinde siparişin süresini kısaltma gibi çözümlere yatırım yapılıyor.

– İş modeli dönüşümü: Uber, Bitaksi gibi uygulamaların taksicilik sektöründe yaptığı dönüşüm, Netflix’in televizyonu bambaşka bir boyuta taşıması, Apple ve Spotify ile şekillenen yeni müzik alışkanlarımız gibi örneklendirebiliriz.

– IoT dönüşümü: Burada, kısa sürede Amazonun’un yıllık karının %60’ını sağlamaya başlayan AWS’ten bahsedebiliriz. Uzaktan çalışma modeli için sunduğu bulut ve yapay zeka çözümleri, büyük resmi göstererek yaptığı yönlendirmelerle bizi bugünlere hazırladı. Amazon’dan sonra IBM ve Microsoft da bu alandaki girişimlere yatırım yapmaya başladı.

– Kültürel/Organizasyonel: Burada yukarıda bahsettiğim lokasyon bağımsız çalışma modelleri, esnek saatlerin lafta kalmaması gibi maddelerden bahsediyoruz. Bugüne kadar aslında birçok çözüm hazırdı, ancak kültürel olarak dünya bu geçişte ağırdan alıyordu. Taa ki, Coronavirus’a kadar.

Karantinanın ne kadar süreceğini, ekonomiyi ve hayatlarımızı nasıl etkileyeceğini yaşayarak göreceğiz. Hayat bu aralar salgınlar, çekirge istilaları, savaşlar derken gerçekten felaket filmleri gibi akıyor. Coronavirus’le ilgili haberleri okudukça, aklımda sürekli Saramago’nun Körlük romanı dönüp duruyor. Umarım, sezon sonu mutlu biter ve buradan kazancımız dijital dönüşüm olur. Hazır evdeyken, zaman kanepenin kara deliğinde yok olup 9 sezon Walking Dead izleyerek felakete hazırlanma zamanı değil; düşünme, üretme ve harekete geçme zamanı. Hepsi gibi bu da bitecek ve bu sürede dijital dönüşüme yatırım yapanlar kazanacak.

Benim de bu aralar Budapeşte günlerim, dijital dönüşüm hakkında araştırma yapıp tuvalet kağıdı stoklamak arasında geçiyor. Bu konudaki fikirleriniz, sorularınız olursa e posta ve tüm sosyal medya mesaj kutularım herkese açık.

Sağlıklı günler dilerim.

Kaynak: https://medium.com/@yesersariyildiz/coronavirus-i̇le-gelen-di̇ji̇tal-dönüşüm-677f09cea635

MMG - Corona Virüs Özel

Bu Sayıda

HAFTANIN İLHAM VEREN WEB SİTESİ

Corona virüsünün yayılımını ve etkilerini dünya genelinde takip edebileceğiniz harita

Online harita corona virüsünün yayılımını gösteriyor. Corona virüsünün hangi ülkelerde ve hangi şehirlerde görüldüğünü bu haritadan takip edebilirsiniz. ABD merkezli Johns Hopkins Üniversitesi yayınladığı corona virüs haritası, Çin'in Wuhan kentinde başlayan salgını gerçek zamanlı olarak takip etmenize olanak sağlıyor.

Haftanın ilhamını kaçırmamak için
bültene kaydolun,

DUYDUK DEYİN, DUYMADIK DEMEYİN!